güne psikolojik bir tespit bırak

• ailede baba figürü, otorite ve güven duygusunu anne figürü ise şefkat ve sevgiyi duygusunu temsil eder. bir anne ve baba çocuğuyla arkadaş gibi değil çocuğun anne ve babası olmalılar.
• her emeğin karşılığını almamız gerekmez.
  ellerimizle ördüğümüz ağları tekrar kendi ellerimizle sökebilmeli, bazı emeklerin boşa gitmesine izin vermeliyiz.
• geçenlerde araç sürerken farkettiğim bir şey oldu.
  
  araç kullanan birinin hal ve hareketleri, o kişinin güce olan tepkisini görmek ve o kişinin kendisine bakış açısını değerlendirmek için güzel bir fırsat. yüzüklerin efendisinde nasıl ki güç yüzüğü her ırkta farklı zaafları ortaya çıkarıyorsa, araç da bizlere aynı etkiyi yapıyor. otokontrolü olan ve geniş perspektiften bakabilen biri, çok daha sakin kalıp minimum tepki ile yolu tamamlarken, stresli ve duygusal açıdan zayıf birisi sürekli eleştiri, küfür ve aşırı tepki gibi eylemlerde bulunabiliyor. hatta olay fiziksele bile çok kolay dönebiliyor.
  
  bir düşünün, izlediğiniz bir filmde bir araç, filmdeki kahramanın aracının önüne kırsa ne tepki verirdik? gerçek hayatta olacağından çok daha hafif bir tepki olurdu kuşkusuz. anladığım kadarıyla kıbrıslı zenon'un ve stoa felsefesini savunan diğer filozofların bahsettiği şey tam olarak bu: yapılması gerekeni yapıp, olayın duygusal olarak bizi etkilemesini minimuma indirmek.
  
  sonuçta, hayat da bir çeşit film ve kahramanı biziz.
• hayattan beklentilerimizi net bir şekilde ortaya koyup bunları sürekli zihnimizin bir köşesinde tutabilmeliyiz..
  
  misal ben "huzur" istiyorsam bunu daha spesifik örnekler ile açıklamalıyım kendime.. huzurlu bir ilişki, huzurlu bir iş ortamı, huzurlu bir tatil gibi örnekleri, daha da açık bir şekilde hayalini kurarak zihnimin masaüstünde tutmalıyım..
  
  aksi hâlde, hep bir şeyler eksik kalıyor.. tam olarak ne istediğimizi bilemeyip, kaçınıyoruz hayattan..
  
  görselliğin gücü de diyebiliriz buna belki..
  
  bunu pek beceremiyor olmak beni en çok zorlayan şeylerden biri maalesef.. hayallerime ilişkin tek görsel şu:
  
  günbatımında, denizin kenarında oturmuş uzaklara bakıyorum.. hava sakin.. sadece çok hafif bir rüzgâr serinliği.. sessizlik.. huzur..
• isra 13. ayet "biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık."
• tek yiyen tek ölür.
• "arzunun ötesinde ne vardır? arzunun ötesinde, "jouissance" var ve kaygı var."
• gülebilen, neşeli, flört etme yetişme sahip, dışa dönük -özellikle-kadınları, erkekleri hafif meşrep olarak sıfatlandırma hastalığına sahip bir toplumda yaşadığımızı görüyorum.
  
  rahmetli ninemin çok güzel bir sözü var bu konuda;
  
  “*rospunun kırk gömleği olur, otuz dokuzunu başkasına giydirir” diye.
  
  s edin genşler, ışığınıza sahip olamadıklarında yargılayıp kötü ilan edecekler, ışımaktan vazgeçmeyin.